27 Temmuz 2015

KOLAY ÇOK KOLAY ÖRME BİLEKLİK!

Merhaba herkeŞe...

Sanırım şu sıralar ülke meselelerinin yanısıra ortak bir diğer derdimiz de sıcaklar!

Arası yok artık. Yaz gelmedi diye söylenirken birden kendimizi accayip sıcaklar içinde bulur olduk. Milletçe buharlaşacağız...

Neyse...

Bu aralar sanırım herkes renkli örgü bilekliklere taktığımı biliyor. Bu da onlardan biri lakin düğümlü değil örmeli. Eminim çoğunuz biliyordur yapılışını. Çooook kolay. Çok çabuk da bitiyor...

Renklerinizi secin, iki dakikada örüverin, takın!

Birkaç küçük bilgi vereyim, resimleri takip lütfen...

Kaç renk olacağı, incelik kalınlık tamamen sizin tercihiniz.  Ben 4 renk seçtim. Her bir ipin uzunluğu yaklaşık 90 cm olsun. Ama bu ölçü de bileğinizin kalınlığına, bağlama iplerinizin uzun veya kısa nasıl istediğinize de bağlı.

Sonrasında iplerin tam ortasından bir düğüm atın. Atarken küçük parmağınızın geçeceği kadar bir boşluk bırakın. Burası bilekliğin halka kısmı olacak...

Ardından ipleri iki yana ayırın. Ben 4 ip kullandığım için, düğümü yapınca toplam 8 ip ortaya çıktı. 4 renk bir tarafa 4 renk diğer tarafa olacak şekilde iplerinizi ayırın.

Ayırırken dikkat etmeniz gereken aynı renk iplerin farklı ratafta aynı yerlerde olması gerektiği. Aşağıdaki resme dikkat...


 Örme işlemini yapabilmek için ipleri yastık veya koltuğun kenarı gibi bir yere iğneyle tutturun. İplerin renklerinin sırası tamamen size kalmış...

Bileklik için tek yapmanız gereken iki gruba ayırdığınız bu ipleri karşılıklı olarak orta kısma getirmek...

Resimler lütfen;






Arada bir ipleri sıkıştırmayı unutmayın :)


Örgünüz bileğinizin ölçüsüne geldiğinde başlarken yaptığınız gibi tekrar bir düğüm atın.

Ve tekrar ipleri ikiye ayırın. Bu kısımda ayırırken ipleri renklerin çok da bir önemi yok, eşit sayıda ayırmanız yeterli.

Ardından ayırdığınız bu dörtlü ipleri bildiğiniz saç örgüsü olarak örün. Bunlar da bilekliğin bağlama ipleri olacak...

Örme işlemi bitince her iki uca da düğüm atın ve fazlalık iplerinizi kesin.




İşte bilekliğiniz hazır. Eliniz bir alışsın 10 dakikada bir tane örersiniz.

Dediğim kadar çok kolaymış değil mi?

Başta attığınız düğümden son ördüğünüz iki uçtan birini geçirin diğeriyle bağlayarak bileğinize yerleştirin örme bilekliğinizi.

Dediğim gibi uç kısımlarının uzunluğu size bağlı. Çok kısa da yapmayın ki düğüm atabilmek için yeriniz olsun...

Neyse arkideşler...

Benden bu defalık da bu kadar.

Söylemesi ayıp birazdan hazırlanıp çıkmam gerekecek Bodrum!a doğru! Bakayım bir acep benim çocuklar (!) acaba ne haldeler, neler yapıyorlar, beni özlemişler mi? :)

Size de huzurlu ve serin bir hafta diliyorum...

Aaaaaaaa!

Bugün Pazartesi değil mi? Siz çalışıyorsunuz değil mi?????

Ehehehheeee....

Neyse :)

23 Temmuz 2015

KALP ŞEKLİNDE KİTAP AYRACI

Merhaba arkideşler!!!

İyisinizdir inşallah diye başlıyorum bugün, ülkemin şartlarında ne kadar iyi olunabilirse diye ekleyerek... Dili, dini, türü, cinsi... ne olursa olsun ölenlere üzülmemek elde değil. "keşke" ile başlayan o kadar çok cümle kurmak mümkün ki...

Neyse...

Bugün Pinterestte görüp beğendiğim bir kitap ayracının nasıl yapıldığını gösterTmek istiyorum. Gerçi kaynak sitede de çok güzel anlatılmış lakin benim birkaç eklemem de oldu üzerine.

Daha önce benzerini yapmıştım teeeee çok zaman önce. Merak edip bir bakmak isterseniz eğer onun için buraya bakabilirsiniz...

Malzemeler öyle çok teşkilatlı şeyler değil; kağıt, cetvel, makas, yapıştırıcı!

kağıt olarak her türlüsünü kullanabilirsiniz; dergi sayfası, takvim kağıdı, origami kağıtları, isterseniz gazete kağıtları bile uygun bu iş :)

Yapmanız gereken çok basit. Dikdörtgen kağıtları bir iki katlayıp yapıştırmak!!!


Ben ne çok büyük ne de çok küçük olsun istedim. Bundan mütevellit dikdörtgenin ölçülerini 12,5 x 6,5 yaptım. o buçukları niye yaptım, inanın benim de bir fikrim yok!!!!

Ölçüler size kalmış yani :)

Dikdörtgen kesilen kağıdı resimdeki gibi ikiye katlayın. Ben katladıktan sonra yapıştırdım. Ama orjinalinde yapıştırma yok. Bence siz hem yapıştırarak hem de yapıştırmadan deneyin, hangisi kolayınıza gelirse ona devam edin..



Ardından kağıdı ortadan ikiye katlayın ama bunu yaparken kat yerine iyice bastırmanıza gerek yok. Çünkü bu katlamanın amacı sadece ortayı belirlemek. İsterseniz pekala cetvel kullanıp kalemle işaretleyerek de aynı şeyi yapabilirsiniz...

Ben katlamayı tercih ettim. Zaten buçuklu garip bir ölçü kullanmışım, bir de onun ortasını bulacağım diye hiiiiiç uğraşamam!!!!


Ardından belirlediğiniz orta noktadan her iki tarafını da yukarı doğru kıvırın. Ortaya yandaki gibi birşey çıkması gerekiyor. Bu aşamada ve sonrasında yaptığınız kat yerlerine bastırabilirsiniz...

Ardından ters çevirin üçgenimsi kağıdı. Yani sol yandaki gibi olsun!

Resimleri takip efenim...





Ben burada katladığım kısımları yine yapıştırdım. Yapıştırdıktan sonra elimle bir süre bastırdım açılmasın diye.

Az önce söylediğim gibi yapıştırıp yapıştırmamak sizin insiyatifinizde...

Ve...

Tataaaaaam!

Ayracınız hazır! Kaynak sitede herşey buraya kadar. Ben orta kısmını da yapıştırarak bir ekleme yaptım. Bunun için selobant kullanabileceğiniz gibi zımbadan da faydalanabilirsiniz.

Hatta ben bantla bile uğraşmak istemediğim için elimdeki küçük yapışkanlı kağıtları kullandım bant yerine!!!






Biri zımbalı diğeri bantı. Aynı işi görüyor.

Tercih sizin efenim...



Eğer kalp şeklinde olmasın benim ayracım, "ne o öyle kız şeysi gibi" derseniz eğer uç kısımlarını kıvırmayıp düz de bırakabilirsiniz. Böyle de gaaağyet aynı işi görüp bıraktığınız sayfada dururlar.

Ve son olarak da bilmem kaçıncı defa tekrarladığım şey; yapmışken hep birden fazla yapın efenim. Hem eliniz alışsın, pekiştirin, hem de elinizin altında hazırda bulunsun. Birine kitap mı hediye edeceksiniz, bununla birlikte verin, daha kıymetli olsun verdiğiniz şey!

Desen desen yapın, missss :)

Bu arada az kalsın unutuyordum. İşte burası bu ayraçla ilk gözgöze geldiğimiz yer. Bakmadan geçmeyin efenim. Çok güzel bir site.

Hele birde bunları yaparkenEE yanınızda biri varsa, mesela bir şahıs (!) kesen, yapıştıran, tutan, o zaman daha bir keyifli oluyor yapılması :) Benden söylemesi.

Televizyonda film, masada kahve, elde rengarenk kağıtlar...

Neyse arkideşler...

Benden bu kadar. HerkeŞe şimdiden güzel bir hafta sonu diliyorum. Kalbimizde kaybedilen onlarca insanın ağırlığı diğer yanda "hayat yine de devam ediyor" hallerinde...

Kalın sevgiyle, güzelliklerle.

19 Temmuz 2015

İYİ BAYRAMLAAAAAR

Tamam...

Kabul!

Biraz geç oldu ama teknik olarak şu an hala bayram değil mi?

Gaaayet hala bayram.
Sonuçta kutlaşabiliriz bayramı!!!

MUTLU BAYRAMLAAAAR!

Neyse...

Umarım herkeŞ iyidir ve her nerede olursanız olun, güzel bir bayram geçirmişsinizdir... Ben evdeydim, Ankara'da. Oldukça sakin bir bayram olduğunu söyleyebilirim. Son yazımda Bodrum'dayım demiştim lakin geçen sürede döndüm. Malum bayram tatili gibi zamanlarda ve özellikle Temmuz Ağustos aylarında fecciiii oluyor oralar. Kalabalık, kirli, bin kat pahalı falan falan...

Biraz dinlenme, biraz gezme, biraz da ziyaret derken 3 gün geçti gitti.

Bu aralar birşeyler yapma adına yine pek bir hevesli dönemdeyim. Ama boyama işleri aynen devam. Hani şu hemen herkesin elinden düşmeyen boyama kitaplarındaki boyamalardan :)

İki tanesini çerçevelettirmiştim. Bodrum'da kapının girişinde yerlerini aldılar gider gitmez...

Aslında renkler daha canlı amma velakin sanırım ışığı bir türlü tutturamadığım için fotoğraflarda daha soluk görünüyorlar...

Mumluğun üzerindeki çiçekleri annem geçen sene veya önceki sene yapmıştı. Balıklar da bilmem teeee nereden aldığım sabunlukların süslenmesiyle oluşmuş duvar süsü :) Hatta ve hatta burada nasıl yaptığı paylaşmışım bile. Sene 2013, aylardan Mayıs :)

Bayramın ilk günü eski alışkanlığım depreşmiş olacak ki, önceden biri bezelye biri domates salça konservesi olan iki teneke kutuyu iple kapladım. Oyyyiiiii, bir aralar da buna takmıştım hatırlarsanız, onlarca yapmıştım deli gibi ne bulduysam... Özlemiş miyim ne! :)

Yöntem heeep aynı: yani tamamen size kalmış!

Hatırlatma açısından birkaç şey söyleyeyim. Yapıştırıcı olarak pritt veya pritt türevi yapıştırıcılar çok iyi iş görüyor. Arada bir yapıştırıcı kullanmıyorum, yani her sıra ipi yapıştırıyorum. Sonrasında şişme, kabarma olmasın!

Kınnap ip harika duruyor. Üç sıra saten kurdeleli olan tenekenin zemin ipi kınnap. Diğerinde kullandığım ipin adını ise bilmiyorum. Eminim bir adı vardır! Bir sürü rengi var. Onu da milattan önce 11. yüzyılda falan almıştım. O da çok kolay yapışıyor. Çok sağlam değil, az biraz kuvvetlice çekince kopabiliyor rahatlıkla.


Üzerindekiler ise fisto dantel denilen o harika kullanışlı şeritler ve onlardan kestiklerim, kurdeleden yaptığım bordo bir gül falan falan... "Gül"e biraz daha bakiiim derseniz eğer, buraya lütfen...

Isınma turumu tamamladım.

Sanırım yine bunları yapmaya takacağım gibi...

Beklemedeyim :)

Bir deeee boyama kitabımdan bir sayfa daha bitirdim, yarın çerçevelettireceğim.

Bu defa önceki iki taneden biraz daha farklı birşey yaptım. Öncekileri boyama bittikten sonra zeminlerini de hafifçe boyayıp tamamlıyordum, hepsi bu!

Bu defa biraz daha renklendirip süsledim. Başlangıçtan sona detaylar aşağıda...









Ve uzun zamandır hiç kullanmadığım caaaaaanım bantlarım, renk renk desen desen bantlarım...

Özlemişim!

Hatta ne çok olduklarını unutmuşum bile! Teker teker baktım, hatırladım :)




Az kalsın unutuyordum! Bu defa ve ilk defa renklendirmeyi kuru boyayla değil keçeli kalemlerle yaptım. Genelde Stabilo kullandım. İnce uçlu ve kalın uçlu.

Lakin kendi adıma belirteyim ki bir sonra ki sefere yine kuru boya kullanacağım. Çünkü keçeli kalem daha zor, yanlış boyadın mı geri dönüşü yok, biraz üst üste boyayınca kağıdı tahrip ediyor falan falan.

Ama diğer yandan renklerin çok daha canlı olduğuna da şüphe yok. Tercih sizin elbet. Ben sadece denedim...

Neyse...

Benden bu kadar efenim...

HerkeŞşe iyi geceler diliyorum.

Hatırlatmak gibi olmasın amma yarın Pazartesiiiiiii!!!!

Heh heeeee :)