16 Eylül 2012

BEN GELDİM...! :))




Eveeeeeeet....!

İşte bir yaz daha bitti sayılır...
 
Nasıl geçti, nasıl bitti yine anlamadım, gene anlamadım!!!
 
Uzun dönemli planlar yapmayı sevmem, netekim hemen hiç yapmam da. Uzun dönemden kastım oyle beş yıllık falan değil, aylık planlar bile benim için uzun dönem sayılır... Bu nedenle yaz için de herhangi bir plan yapmamıştım. Yapmadım ama bu kadar mı herşey benim dışımda gelişir yahu! Bu kadar mı "ben bu yaz hayatta bunu yapmam" ya da "tamam, bu yaz için bundan bu kadar yeter" dediğim ne varsa tekrar tekrar mı olur? Olur mu? Olurmuş! Ben de paşaaaaa paşa önüme gelen neyse sırasıyla tekeeeer teker yaparmışım, yaparmışım...



Biliyorsunuz yeğenim gelmişti Temmuz başı. 2 hafta Ankara, 3 hafta Bodrum şeklinde geçirecektik. Öyle oldu da... Ancak bu sürede yapmayı planladığımız şeylerin yarısından çoğunu gerçekleştiremeyip hiiiiç aklımızda olmayan başka şeyler yaptık. Süre bitti, yeğenimi İstanbul'dan uçağa bindirdim, "tamamdır artık Bodrum sezonunu kapattım, şimdi sıra benim istediklerimde" dediğim noktada yine annemle babamın "seni özledik kızım, hadi birkaç günlüğüne yine gel" tuzağına her sene olduğu gibi yine düştüm! :))) Yemin ediyorum size 3 gün diye gittiğim Bodrum'dan iki kere uçak biletimi değiştirerek tam üç haftada dönebildim!!! Evet! 3 gün nereeeeeeeee 3 hafta nere! Tamam, 3 gün derken yaklaşık bir hafta kalmayı göze alarak yola girmiştim ama 3 hafta da değildi hani :)
 
Bu arada iki Bodrum tatili arasında hiç hesapta yokken arabamı sattım. Evet, şimdi de oturdum bizimkilerin geri gelmesini bekliyorum ki babamla beraber gidip bana araba bakalım. Biliyorum annemin karnından arabayla doğmadım amma velakin yine de insan güzel şeylere kolay alışıyor diyoruz ya, araba da işte bunlardan biri benim için, internet gibi, cep telefonu gibi... Şimdi bir yere gitmek bana öyle zor geliyor ki! Kısa mesafe taksiye binmeyi sevmiyorum. Evimin hemen yanında Bahçeli Metro İstasyonu var ama işlerimi hallettiğim yerler metroluk yerlerde değil ki! Ama olsun bu sayede uzun bir süredir unuttuğum birşeyi yapmayı yeniden hatırlıyorum: YÜRÜMEK! Aylardır annemin hastalığı, tatil hazırlığı, yeğenim derken arabayla bütünleşmiştim resmen, yani bu satış işi bir anlamda iyi de olmuş oldu!

Tabi bu yazın en ummadığım ve üzüldüğüm olaylarından biri de anneme yardımcı olması için annemlerde kalan Gürcü bayanın binbir güçlükle aldığım oturma iznini eline vermemizden sadece 15 gün sanra pat diye annemi bırakıp gitmesi oldu. Hem üzüldüm, hem kızdım... Kızgınlığım hem kendime hem de ona karşı oldu. Siz bütün içtenliğinizle birini evinize alıyorsunuz, onun da size aynı şekilde davrandığına inanıyorsunuz ve işini size yaptırdıktan sonra nasıl böylesi değişebildiğini şaşkınlıkla izliyorsunuz. Çok uğraşmıştım kağıt işleriyle. Etrafımda yardım alabileceğim kimse de yokken üstelik... Bir başka yazımda da bunlardan bahsedeceğim belki birilerinin yardımına dokunur yaptıklarım.
 
Haftaya Cumartesi akşamı canım arkadaşım Niiibek'in (ki kendisi adının Nilberk olduğunu iddia etmekte!) kızının (ki onun adı da Aslı) Ferit'le düğünleri var. Bodrum'dan dün öğlen geldim. Akşamüstü Aslı'nın gelinlik provası için yaklaşık 10 kişi Tunalı'ya gittik :) Ardından Nilberk'le "hadi bana elbise alalım artık" dedik ve yola koyulduk. Girdiğimiz ilk mağaza olan İrfan'dan gördüğüm ve beğendiğim ilk elbiseyi aldım. Boyu biraz uzundu, "ayakkabınızla gelin öyle ölçü alalım, daha sağlıklı olur dediler", çıktık dükkandan, tam yanındaki ayakkabıcıya girdik (Erol). Denediğim ikinci ayakkabıyı aldım, tekrar elbiseciye gidip ölçü verdim. Pazartesi akşamüstü alacağım :) Gördüm ki stres yapmayınca aslında işler ne kadar da kolay ilerliyormuş :)
 
Bodrum'dan gelirken de biraz paniklemiştim, 1 hafta kaldı acaba uygun birşeyler bulabilir miyim diye... Pazartesi elbiseyi alayım, paylaşacağım sizinle de. Rengi turkuaz, yani en sevdiğim renk. Ayakkabılarım da altın sarısı. Benim standartlarıma göre oldukça yüksek topuklular. Yıllardır alışmışım hep spor ayakkabılar, garip geldi yüksek topuk. Gerçi onun iki katı boyda topuklu ayakkabılarla alışveriş merkezi gezmesine giden
bir bayan tayfası var ki hangimiz daha garip, bilemedim...
 
 
 


Sonraaaaaaa, epeydir aklımdaydı bileğime dövme yaptırmak. Eh , hadi Tunalı'ya gelmişken onu da yaptıralım dedik, yaptırdık. Daha önce yaptırmıştım biri omuzumda diğeri de sağ ayak bileğimde olan iki dövme. Bunu da çok beğendim, istediğimden de güzel oldu. Gerçi yaparken de epey uğraştılar. Bir kişi çizgilerini yaptı, diğeri de gölgeleri. İkisinin de eline sağlık. Daha çok yeni olduğu için hala kızarık, bir haftaya sanırım normale döner.
 





Yaklaşık 2 aydan fazla olmuş hiçbir şey paylaşmayalı sizinle. Bu süre içerisinde buradaki güllerden biiiiiiiiiir sürü, çok çok, fazlaca yaptım. Daha doğrusu yaptık! Şöyle ki; yazlık komşumuz Nilgün abla damerak etti nasıl yapıldığını, ben de gösterdim. Tığla ipi de pratik yapmak isterse eğer diye bırakmıştım. Amanın! Ankara'dan tekrar geldim ki, oyiiiiiiiiiiiiiiiiiii bir dolu yapmış. Yetmedi Bodrum'da yüncü bulduk yeni ip aldık, tam gaz devam etti. Elimdeki güllerden bir yastık değil, iki oda takımı çıkacak neredeyse :))) Resimledim onları da, kıskanın siz biraz diye :) Heh heeeeeeeee!
 
 
 
 
 










Evet?????
 
Bayıldınız değil mi güllerime????
 
Hele ben bunlardan yastık yapıp koyayım buraya da asıl siz o zaman görün nasıl olacağını... :)))

Yazlıkta olmak bayram kutlamaya engel değil. Çok güzel bir 30 Ağustos kutladık.
 
Hele sitenin tepesine asılan koca bir Türk bayrağı vardı ki ona bayıldım. Çok beğendiğim için olacak ki fotoğraflamak aklıma bile gelmemiş :(


Son birşey daha var, onu da paylaşır sonra da Demet kaçar. Hani burada güllü bir ayna yapmıştım ya, işte o da yazlıkta evin girişinde yerini buldu. Hatta misafirliğe gelen birkaç komşunun ilgisini çekip incelendi bile :)
 
 
Neyse... 

Benden ilk günde bu kadar efenim... 

Sadece haberiniz olsun, ben geldim demek istemiştim ama biraz uzun oldu :) 

Evimi de çok özlemişim. Televizyonun karşısına geçip polisiye dizi izlemeyi, kucağımda bilgisayar internette dolanmayı, kahvemi alıp kanepeye kıvrılmayı, sessizliği, yalnızlığı... 

Görüşmek üzere, kalın sağlıcak ilen!




2 yorum :

  1. ohhhhhh ya nihayet döndün. Çok özledik seni biz. Yazdıklarını, yaptıklarını, sohbet eder gibi hissediyorum yazdıklarını okurken. En kısa zamanda görüşmek umuduyla :)) sevgiler

    YanıtlaSil
  2. EFENİM YUHHHH OLSUN BANA!BÖYLE GÜZEL BİR YORUMU ATLAYIP BU KADAR GEÇ CEVAP VERDİĞİM İÇİN ÇOK AYIPLALIYORUM KENDİMİ....
    AMA BEN DE BURADA OLMAYI ÇOK ÖZLEMİŞİM Kİ!!!!
    SEVGİLER BENDEN SİZE KUCAK KUCAK SEMA HANIM.... :)

    YanıtlaSil