Eveeeeeeet....!
İşte bir yaz daha bitti sayılır...
Nasıl geçti, nasıl bitti yine
anlamadım, gene anlamadım!!!
Uzun dönemli planlar yapmayı sevmem,
netekim hemen hiç yapmam da. Uzun dönemden kastım oyle beş yıllık falan değil,
aylık planlar bile benim için uzun dönem sayılır... Bu nedenle yaz için de
herhangi bir plan yapmamıştım. Yapmadım ama bu kadar mı herşey benim dışımda
gelişir yahu! Bu kadar mı "ben bu yaz hayatta bunu yapmam" ya da "tamam, bu yaz
için bundan bu kadar yeter" dediğim ne varsa tekrar tekrar mı olur? Olur mu?
Olurmuş! Ben de paşaaaaa paşa önüme gelen neyse sırasıyla tekeeeer teker
yaparmışım, yaparmışım...
Biliyorsunuz yeğenim gelmişti Temmuz başı. 2 hafta Ankara, 3 hafta Bodrum şeklinde geçirecektik. Öyle oldu da... Ancak bu sürede yapmayı planladığımız şeylerin yarısından çoğunu gerçekleştiremeyip hiiiiç aklımızda olmayan başka şeyler yaptık. Süre bitti, yeğenimi İstanbul'dan uçağa bindirdim, "tamamdır artık Bodrum sezonunu kapattım, şimdi sıra benim istediklerimde" dediğim noktada yine annemle babamın "seni özledik kızım, hadi birkaç günlüğüne yine gel" tuzağına her sene olduğu gibi yine düştüm! :))) Yemin ediyorum size 3 gün diye gittiğim Bodrum'dan iki kere uçak biletimi değiştirerek tam üç haftada dönebildim!!! Evet! 3 gün nereeeeeeeee 3 hafta nere! Tamam, 3 gün derken yaklaşık bir hafta kalmayı göze alarak yola girmiştim ama 3 hafta da değildi hani :)
Bu arada iki Bodrum tatili arasında
hiç hesapta yokken arabamı sattım. Evet, şimdi de oturdum bizimkilerin geri
gelmesini bekliyorum ki babamla beraber gidip bana araba bakalım. Biliyorum
annemin karnından arabayla doğmadım amma velakin yine de insan güzel şeylere
kolay alışıyor diyoruz ya, araba da işte bunlardan biri benim için, internet
gibi, cep telefonu gibi... Şimdi bir yere gitmek bana öyle zor geliyor ki! Kısa
mesafe taksiye binmeyi sevmiyorum. Evimin hemen yanında Bahçeli Metro İstasyonu
var ama işlerimi hallettiğim yerler metroluk yerlerde değil ki! Ama olsun bu
sayede uzun bir süredir unuttuğum birşeyi yapmayı yeniden hatırlıyorum: YÜRÜMEK!
Aylardır annemin hastalığı, tatil hazırlığı, yeğenim derken arabayla
bütünleşmiştim resmen, yani bu satış işi bir anlamda iyi de olmuş
oldu!
Tabi bu yazın en ummadığım ve
üzüldüğüm olaylarından biri de anneme yardımcı olması için annemlerde kalan
Gürcü bayanın binbir güçlükle aldığım oturma iznini eline vermemizden sadece 15
gün sanra pat diye annemi bırakıp gitmesi oldu. Hem üzüldüm, hem kızdım...
Kızgınlığım hem kendime hem de ona karşı oldu. Siz bütün içtenliğinizle birini
evinize alıyorsunuz, onun da size aynı şekilde davrandığına inanıyorsunuz ve
işini size yaptırdıktan sonra nasıl böylesi değişebildiğini şaşkınlıkla
izliyorsunuz. Çok uğraşmıştım kağıt işleriyle. Etrafımda yardım alabileceğim
kimse de yokken üstelik... Bir başka yazımda da bunlardan bahsedeceğim belki
birilerinin yardımına dokunur yaptıklarım.
Haftaya Cumartesi akşamı canım
arkadaşım Niiibek'in (ki kendisi adının Nilberk olduğunu iddia etmekte!) kızının
(ki onun adı da Aslı) Ferit'le düğünleri var. Bodrum'dan dün öğlen geldim.
Akşamüstü Aslı'nın gelinlik provası için yaklaşık 10 kişi Tunalı'ya gittik :)
Ardından Nilberk'le "hadi bana elbise alalım artık" dedik ve yola koyulduk.
Girdiğimiz ilk mağaza olan İrfan'dan gördüğüm ve beğendiğim ilk elbiseyi aldım.
Boyu biraz uzundu, "ayakkabınızla gelin öyle ölçü alalım, daha sağlıklı olur
dediler", çıktık dükkandan, tam yanındaki ayakkabıcıya girdik (Erol). Denediğim
ikinci ayakkabıyı aldım, tekrar elbiseciye gidip ölçü verdim. Pazartesi
akşamüstü alacağım :) Gördüm ki stres yapmayınca aslında işler ne kadar da kolay ilerliyormuş :)
Bodrum'dan gelirken de biraz
paniklemiştim, 1 hafta kaldı acaba uygun birşeyler bulabilir miyim diye...
Pazartesi elbiseyi alayım, paylaşacağım sizinle de. Rengi turkuaz, yani en
sevdiğim renk. Ayakkabılarım da altın sarısı. Benim standartlarıma göre
oldukça yüksek topuklular. Yıllardır alışmışım hep spor ayakkabılar, garip
geldi yüksek topuk. Gerçi onun iki katı boyda topuklu ayakkabılarla
alışveriş merkezi gezmesine giden
bir bayan tayfası var ki hangimiz
daha garip, bilemedim...
Sonraaaaaaa, epeydir aklımdaydı
bileğime dövme yaptırmak. Eh , hadi Tunalı'ya gelmişken onu da yaptıralım dedik,
yaptırdık. Daha önce yaptırmıştım biri omuzumda diğeri de sağ ayak bileğimde
olan iki dövme. Bunu da çok beğendim, istediğimden de güzel oldu. Gerçi yaparken
de epey uğraştılar. Bir kişi çizgilerini yaptı, diğeri de gölgeleri. İkisinin de
eline sağlık. Daha çok yeni olduğu için hala kızarık, bir haftaya sanırım
normale döner.
Yaklaşık 2 aydan fazla olmuş hiçbir
şey paylaşmayalı sizinle. Bu süre içerisinde buradaki güllerden biiiiiiiiiir sürü, çok çok, fazlaca
yaptım. Daha doğrusu yaptık! Şöyle ki; yazlık komşumuz Nilgün abla damerak etti
nasıl yapıldığını, ben de gösterdim. Tığla ipi de pratik yapmak isterse eğer
diye bırakmıştım. Amanın! Ankara'dan tekrar geldim ki, oyiiiiiiiiiiiiiiiiiii bir
dolu yapmış. Yetmedi Bodrum'da yüncü bulduk yeni ip aldık, tam gaz devam etti.
Elimdeki güllerden bir yastık değil, iki oda takımı çıkacak neredeyse :)))
Resimledim onları da, kıskanın siz biraz diye :) Heh heeeeeeeee!
Evet?????
Bayıldınız değil mi
güllerime????
Hele ben bunlardan yastık yapıp
koyayım buraya da asıl siz o zaman görün nasıl olacağını...
:)))
Yazlıkta olmak bayram kutlamaya engel
değil. Çok güzel bir 30 Ağustos kutladık.
Hele sitenin tepesine asılan koca bir
Türk bayrağı vardı ki ona bayıldım. Çok beğendiğim için olacak ki fotoğraflamak
aklıma bile gelmemiş :(
Son birşey daha var, onu da paylaşır
sonra da Demet kaçar. Hani burada güllü bir ayna yapmıştım ya, işte o da yazlıkta evin
girişinde yerini buldu. Hatta misafirliğe gelen birkaç komşunun ilgisini çekip
incelendi bile :)
Neyse...
Benden ilk günde bu kadar efenim...
Sadece haberiniz olsun, ben geldim demek istemiştim ama biraz uzun oldu :)
Evimi de çok özlemişim. Televizyonun karşısına geçip polisiye dizi izlemeyi, kucağımda bilgisayar internette dolanmayı, kahvemi alıp kanepeye kıvrılmayı, sessizliği, yalnızlığı...
Görüşmek üzere, kalın sağlıcak ilen!
ohhhhhh ya nihayet döndün. Çok özledik seni biz. Yazdıklarını, yaptıklarını, sohbet eder gibi hissediyorum yazdıklarını okurken. En kısa zamanda görüşmek umuduyla :)) sevgiler
YanıtlaSilEFENİM YUHHHH OLSUN BANA!BÖYLE GÜZEL BİR YORUMU ATLAYIP BU KADAR GEÇ CEVAP VERDİĞİM İÇİN ÇOK AYIPLALIYORUM KENDİMİ....
YanıtlaSilAMA BEN DE BURADA OLMAYI ÇOK ÖZLEMİŞİM Kİ!!!!
SEVGİLER BENDEN SİZE KUCAK KUCAK SEMA HANIM.... :)