Neyse, baktım bu oje hadisesi (yaz mevsiminin de gelmesiyle) bu kadar revaçta, dedim ki benim neyim eksik! Ben de bir konu başlığı oluştururum elbet dedim ve açtım ojelerimin olduğu çekmeceyi...
Öncelikle yine kısa bir bilgi vermem
gerekiyor konuyla ilgili. Beni tanıyanların da bileceği üzere gaaaağet sağlıksız
tırnaklarım vardır. Uzamaz, uzasa hemen kat kat ayrılır, ayrılmazsa kırılır,
inceciktir, kağıt gibi kıvrılır. O sebeple pek oje sürmem, genelde parlatıcı
kullanırım. Diyeceksiniz ki uzatmadan sür oje diye, ben de diyeceğim ki
tırnaklarım zaten küçük, sürünce sanki güzel durmuyor gibi geliyor bana. Bazen
görüyorum etrafımda, sıfır uzun tırnak ama ben ennnn uzun tırnak halimden bile
daha büyük ve biçimli...
Gerçi arada benim de takık olduğum
"trend"ler olmuyor değil... Mesela çatlayan ojeyi aylarca kullandım. Sonra bir
ara ten rengi ojelere de takmıştım...
İddialı renkli ojelere bayılırım
mesela, kıpkırmı, bordo, siyah... Yaz gelince de aklınıza gelebilecek her türlü
renk!
Ama gelin görün ki pek oje sürmüyor
olmam oje almıyor olmam anlamına gelmiyor. Aslında gelmesi gerekir ama ben de
öyle değil. Sürmesem bile almak hoşuma gidiyor. Bazen hediye ediyorum
aldıklarımı, bazen karıştırıp yeni bir renk çıkarıyorum ortaya... Gerçi artık
buna da gerek yok çünkü eskiden hayal bile edemeyeceğim renkler şimdi piyasada!
Gel de alma...
Neyse, açtım oje çekmecemi demiştim
ya, çıkardım hepsini gruplandırdım, resimlerini çektim, sürdüm, şimdi de
buradayım!
Aşağıdaki iki grup en favori olan
ojelerim. İlki tırnak nemlendirici/güçlendirici/ sertleştirici yağ/losyon
kategorisi, ikinci kategori ise ise doğrudan tırnak güçlendiriciler.
Farkedeceğiniz üzere marka ayrımım yok, yeter ki tırnaklarım güçlensin!!!
Yurtdışına çıkabiliyor olmam çeşit bakımından beni daha avantajlı yapsa da gelin
görün kiiiiiiii bendeki durum aynı. Anladım ki beton da dökseniz tırnağınızın
yapısı hassassa, güçsüzse, sağlıksızsa hiçbir şey işe ya-ra-mı-yoooooor! Aynı
şey saçlarım için de geçerli zaten. Sanırım genetik, annemin de öyle
:(
Bu arada meraklıları bilir Sally Hansen'in ürünlerinin burada ne kadar pahalı satıldığını. Diğer yerleri bilemem ama Amerika'daki ederlerini duysanız eminim ki çok üzülürsünüz, buranın beşte biri, altıda biri fiyatla satılıyorlar... Benimkiler hep oradan alınma.
Sally&Hansen demişken diğer S
& H ojelerimi de koyayım buraya... Heh heeeeeeeee :)
Aşağıdakiler de yine Sally Hansen'ın
"nail art pen" serisi. Kalem şeklinde, desen çizmek için ideal. Ama şunu
söylemeliyim ki accayim dayanıksızlar. Yani kullandıktan sonra üzerine şeffaf
oje sürmeniz şart çünkü bir yere değince hemen çıkıyorlar. Çiçek-böcek deseni
yapmak için ideal!
Diğeri de "french manicure" seti. Kullanımı kolay ama bunun da kuruması çok uzun zaman alıyor. Bende vakit bol :))
Sally Hansen'ın ürünleri sadece oje
değil. Bakmak isterseniz eğer burayı tıklayabilirsiniz. Türkçe sayfalardan da
detaylı bilgi edinebilirsiniz...
Ammaaaaaa tüm ojeler bir yana Flormar rengarenk oCelerim bir yana :)))
Aşağıdakiler de "nail art" tayfasından! Farkı; ojeyi sürme için kullanılan fırçanın normale göre daha ince ve biraz da uzun olması...
Aşağıdaki seti herhalde bilmeyen yoktur. Aldım ama ben pek kullanamadım. Ancak bunun benim beceriksizliğimden kaynaklandığını düşünüyorum. Lakin çevremde bunu kullanıp harikalar yaratan birçok arkadaşım var! "Neyin nesi bu?" derseniz eğer buraya tıklayarak animasyonlu bilgi edinebilirsiniz...
Aşağıdakileri yurt dışından almıştım. Desenli olanlar, ister inanın ister inanmayın, fimodan yapılmış ince ince ipince tabakalar. Çok güzel duruyor ama tırnağa tutturma işlemi bana biraz zor geliyor. Belki ayrı bir yapıştırıcıları vardır da ben bilmiyorumdur. Diğer kristal taş şeklinde olanları oje kurumadan üzerine koyunca hemen yapışıyorlar... Bunları uyguladıktan sonra mutlaka üzerlerine bir kat şeffaf oje de sürüyorum.
Bunlarda tırnak "sticker"ları. Çok
kullanışlılar ama yapıştırdıktan sonra yine bir kat şeffaf ohe sürmek gerekiyor.
Çünkü kenarından köşesinden mutlaka bir yere takılıyorlar. Öyle olduğunda da benim
sürekli elim gidiyor ve bir bakmışım ki sticker elimde!!! Cila şart
:)
Bunu ise az önce buldum, haberim bile
yokmuş desem inanır mısınız???? İnanın!!! Altta kalmış, en az 1 yıldır orada, unutmuşum!!!
Dikkatle bakarsanız eğer fark edeceksiniz ki ince şeritlerden oluşuyor. French
manicure için. Zaten arkasında da nasıl uygulanacağı açıklamalı
var...
Hiç denememiştim. En kısa sürede bunları da deneyip detaylı bir rapor yayınlayacağım. Takipte kalın efenim... :)
Hiç denememiştim. En kısa sürede bunları da deneyip detaylı bir rapor yayınlayacağım. Takipte kalın efenim... :)
Bunlar benim daha önceki projelerden
hatırlayacağınız ellerim ve ojelerim. Demiştim ya çatlayan favorim diye...
Manyetik oje de güzel ama...
Taaaaaaaa Mayıs gibiydi, markete gittiğimde kavanoz içerisinde satılan bir kahve görüp merakımdan almıştım: Menengiç Kahvesi. Dışarıda birkaç kere içmiştim ama alıp hiç denememiştim. Kahveciyim bildiğiniz üzere...
Neyse, dolabı bir açtım ki hala
denememişim, kavanoz ambalajında duruyor. Açtım hemen. İlk şaşkınlığım orada
oldu, ben toz ya da tanecik şeklinde bir kahve beklerken karşıma macun kıvamında
birşey çıktı. Acaba bir yerden su veya rutubet almış olabilir mi diye düşünürken
anladım ki format buymuş!!! Neyse, üzerindeki tarife göre yaptım, içtim. İkinci
şaşkınlığım içtikten sonra oldu çünkü kupanın dibinde aynen Türk kahvesi gibi
tortusu vardı!
İçtikten sonra internette bir bakayım
neyin nesiymiş bu Menengiç, bir sürü bilgiye ulaştım. Okuduklarım hoşuma gitti,
kahvenin içimi hoşuma gitti, yine gelecek ben...!
Neyse...
Neyse...
Menengiç Kahvesi, yabani
aşılanmamış dağlarda doğal olarak yetişen antepfıstığından elde edilir.
Latincede pistacia terebinthus olarak anılan menengiç bazı yörelerde çitlenbik,
çıtlık, çitemik, çedene, bıttım gibi farklı isimlerle tanınmaktadır. Kahve
severlerin kesinlikle tatması gereken farklı bir kahve türüdür Menengiç
Kahvesi.
Menengiç kahvesi yaparken, Türk
kahvesi yapımında dikkat edilmesi gereken şeylere menengiç kahvesi yapımında da
dikkat edilmesi gerekir. Menengiç Kahvesi kısık ateşte kendi halinde
pişirilmelidir. Menengiç Kahvesini süt ile yapmak lezzetini artırır. Türk
kahvesine göre daha yumuşak bir tada sahip olan menengiç kahvesi, antioksidan ve
fenolik bileşenleri sayesinde vücudu yaşlanmaya karşı koruyucu etkiye sahiptir.
Bileşiminde kalsiyum, bakır, magnezyum gibi insan vücuduna gerekli bir çok
mineral vardır. Menengiç Kahvesinin içinde koruyucu hiç bir kimyasal madde
yoktur, % 100 doğaldır.
Bilgiler buradan
alınmıştır. Artık doğru yanlış bilemem ama tadının güzel olduğunu rahatlıkla
söyleyebilirim :))
Neyse efenim...
Benden bugünlükte bu
kadar...
Hadi şimdi hemen bir oje alın
elinize, renkli olsun, sürün, boyayın, yapıştırın, çizin. Sonra da benim
yaptığım gibi, millet farketsin diye gözlerine gözlerine sallayın
parmaklarınızı! Benimkini babam bile farkettikten sonra sizinkini herkes
eder!!!
Kalın sağlıcak ilen :)
hoş bir yazı olmuş,tırnak uzatamayan biri olarak oje de almıyorum ama heveslendim şimdi :)
YanıtlaSilMerhaba! İşte maalesef ki yorumunuz gözümden kaçan yorumlardan biri olmuş... Kusuruma bakmasanız....
SilEvet! Bu ojeler en kullanmayan insanı bile baştan çıkaracak cinsten birşey... Hele benim gibileri hemen avucunun içine alıyor!
Sevgiler