Almadınız mı??????
Aaaaaaa..... ama kaç gün geçti ben size söyleyeli... Neden sözüm dinlenmiyor hiç???? Böyle olmaz bu, bilesiniz...
Neyse...
Bugünkü proje bu kek kalıplarıyla ya da kağıtlarıyla (siz ne derseniz...) çiçek yapmak. Yapacağımız bu çiçeklerin nerelerde kullanılabileceğini ise ilerleyen günlerde anlatacağım.
Çok kolay bu çiçekleri oluşturmak. Yapacağınız tek şey farklı büyüklükteki kağıtları üstüste tutturmak. Numarası bunları yaparken renklerini uygun seçmek ve süslemek. Yoksa çiçekleri yapmak çocuk oyuncağı!
Çiçekleri yapmayı anlatmaya başlamadan önce başka birşey açıklamak istiyorum. Ben bunlara "yazılı etiket" diyorum, başka bir adı var mıdır, bilmiyorum?! Ben bu yazılı etiketlerimi düz kağıda yaptığım baskıları şekilgeçlerimle keserek elde ediyorum. Yukarıdaki çiçeğin ortasındaki "thanks" etiketi gibi...
Nasıl mı yapıyorum? Bakınız aşağıdaki resimler:
Mühürlerimden daha önce desenli kağıt projesini yaparken bahsetmiştim. İsterseniz önce bir oraya bakın.
İşte ben etiketlerimi bu mühürlerle (damgalarla) yapıyorum. Yukarıdaki iki resim damgalarımın bir kısmını oluşturuyor. Bir ara deli gibi bunlara takmıştım kafayı :)
İşte ben etiketlerimi bu mühürlerle (damgalarla) yapıyorum. Yukarıdaki iki resim damgalarımın bir kısmını oluşturuyor. Bir ara deli gibi bunlara takmıştım kafayı :)
Damgalarımla kağıda bir sürü desen çıkarıyorum ve ardından da bu desenleri ortalayacak şekilde şekilgecimle kesip çıkarıyorum.
Yapmışken de bir sürü yapıyorum ki ikide bir tüm malzemeleri topla çıkar kaldır olmasın...
Eğer elinizde bu mühürlerden veya delgeçlerden yoksa ya da her ikisinden de yoksa amman vazgeçmeyin. Alternatifleri sunuyorum:
1. Yazıcıdan çıktı alıp kesin.
2. Kağıda çeşitli desenlerde ve boylarda (kare, yuvarlak, elips gibi) şekiller çizin ve kesin. Ardından içlerine istediğiniz güzel kelimeleri yazın.
3. Kelimeleri yazarken çeşitli renklerde kalemleri kullanabilirsiniz.
Çiçekleri yapmaya başlamadan önce
Gerekli Malzemeler:
-Küçük kek kağıtları
-Tel zımba
-Tırtıklı makas
-Yapıştırıcı
-Çiçeklerin ortalarını süslemek için yazılı etiket, pompom, düğme, uygun gördüğünüz herşey.
İşlem daha önce de söylediğim gibi gayet basit....
Öncelikle hangi kağıtları kullanacağınızı belirleyin.
Ardından elinizle kalıpları düzeltin.
Gerekiyorsa eğer bazılarını biraz küçültün ki ben burada tırtıklı makas kullandım genelde.
Son olarak da ortalı bir şekilde üstüste koyarak yine ortalarından tel zımbayla birbirlerine tutturun.
Şimdi en keyifli kısım; çiçeklerin ortasını süslemek! Ben bir sürü şey kulandım, en çok da yazılı etiketlerimden.
Yaptıklarım bunlar:
Pompom, düğme, küçük taş parçaları... ne bulursam kullandım süslemek için...
Küçük taşları nereden aldım, ne için aldım bilmiyorum...! Deneyeyim dedim, oldu! Keyif benim değil mi?
Allah Allah yaaaa...!!!! :))
Hadi siz de yapın böyle bir sürü, koyun kenara.
Zamanı gelince elinizin altında olsun, hemen kullanın...!
Bu arada orta büyüklükte yuvarlak kesen şekilgeçim ne yazık ki artık kesmemeye, kenarı tırtılı çıkarmaya başladı. Hatta kesmediği olduğunda kağıdı çıkarmaya çalışırken yırtılanlar bile oldu :( Biraz bakındım internette ne yapabilirim diye... Genelde çözümler hep üç başlıkta toplanıyor:
1. Şekilgeçinizle alüminyum folyo kesin birkaç kere,
2. Aynı şekilde ince bir zımparayı kesin,
3. Mumlu kağıt kesin.
Ben alimünyum folyo denedim, sanki biraz daha iyi oldu gibi şekilgeçim. Yani tam öyle yeni gibi keskin hale gelmedi ama hiç yoktan iyi işte... Zımpara kağıdı kullanacaksanız eğer çok kalın tırtıklı olanlarını tercih etmeyin deniliyor, şekilgecin kenarlarını zedeleyip tırtıklanmasına sebep olabilirmiş. Mumlu kağıt da kayganlık sağlıyormuş ama ben denediğimde şekilgecimin içine sıkışmaktan başka bir işe yaramadı maalesef...
Yenisi alınamıyorsa eğer bunları denemekten başka çare yok gibi
Geçen hafta İstanbul'a gideceğimden söz etmiştim hatırlıyorsanız...
Evet efenim, gittim, gezdim, dolaştım, gördüm, yedim, içtim ve mooolesef döndüm :( vakit yine çok çabuk geçti, yine düşündüklerimin en az yarısını yetiştiremedim. Maça gittim, konsere gittim, uzuuuuun süredir görmediklerimi gördüm, Beyoğlunda sabaha kadar gezdim, ...dim, ...dim, ...dim. Birkaç resim koymadan edemeyeceğim efenim.
Hatta konuyla ilgili olarak bir şarkı da patlatacağım ki, onun için buraya tıklamanız yeterli :)
Heyecandan öldüğüm bir basket maçına gittim...
Fenerbahçe - Unisc Kazan
Salon bir harikaydı, bayıldım...
MFÖ Konserine gittim, ennnnn güzel yerden izledim...
....oooooooo diday diday day...!
Sonra da sabaha kadar İstiklal Caddesinde gezdim...
Şansıma hava çok güzeldi. hele ki Ankara'nın soğuğundan sonra çok çok daha güzeldi :)
Bu arada ojemden de söz etmeden geçemeyeceğim.
Çatlayan ojelerimi biliyorsunuz, geçen yaz elimden düşmemişti. Deli gibi ne kadar rengi varsa hepsini almıştım.
İstanbul'da gezerken Flormar'ın mağazasına girmiştim aseton almak için. Kasanın yanında "manyetik oje" diye birşey farkettim. Almazsam çatlarım düşüncesiyle hemen aldım, denedim. İnternette bakındım ki oooooooo çıkalı çok olmuş bunlar, millet denemiş, kişisel bloglarında çoktan kritiğini yapmış bile.
Nasıl kaçırmışım, bilemedim!!! Bir kaç resim ekliyorum kendi ellerimden! Ama daha çok öğreneyim derseniz eğer müraacat yeriniz elbetteki google olacaktır :)
....Veeeee tabiiiyki Ankara'da olup da bahsetmeden geçemeyeceğim şey; KAR!
Yine kar, hep kar.
Aralıksız yağan bir kar... Bu fotoğraflar da bugün öğlen evimin penceresinden çektiklerim. Hala da yağmaya devam ediyor. Bugün okullar tatildi, yarın da (perşembe) tatil edilmiş... Sevinemedim, bana her gün tatil...!!!! :))
Ay ben bugün ne çok konuştum değil mi? Ne çok konudan konuya atladım, amman hiç birşeyden eksik kalmadım...!
Aaaaaa yeter ama, biriniz de "tamam Demet" falan deyin canım...!
Neyse, benden bu kadar.
Herkeşe çok güzel bir haftasonu diliyorum. Önümüzdeki hafata görüşmek üzere.
Sevin, sevilin, sevdiğinizi söyleyin, size söylendiğinde tadını çıkarın...
Sağlıcakla kalın...