28 Şubat 2013

KİTAP OKUYORUM, NEREDE KALMIŞTIM??? :)

Efeniiiiiiiiiiiiim...

Dün güpgüneşli ama bugün tipik bir kış havasına hakim Ankara'dan herkeŞe merhaba!

Bel ağrım dışında ben iyiyim. Keyfim yerinde şükür...

Biliyorsunuz daha önce istediğim sıklıkta kitap okuyamadığımdan şikayet edip durmuştum sanki beni engelleyen varmış gibi! Neyse, o günden bu yana hala istediğim gibi olmasa da (ah bu internet yüzünden herşey!) yine okumaya başladım.

Bu nedenle motive amacıyla kitap ayracı yaptım birkaç tane, rengarenk!

Bunları yaparken de bir ara otomatiğe bağlamış şekilde (tığla) ördüğüm gülleri kullandım. Elimde o kadar çok gül var ki, bunları on ayrı proCede daha kullansam bitmeyecek gibi!

İki tür ayraç yaptım, artık hanKısı ilginizi çekerse... :)

İlki için gerekli malzemeleri açıklıyorum : Tahta çubuklar. Bunun için dondurma çubukları, çocukların sayı sayma çubukları, adana şiş çubukları veya doktorların kullandığı boğaz çubuğu kullanılabilir ki ben sonuncu bahsettiğimi kullandım burada. Mandal gerekli yapıştıracağım güllerin iyice tutması için... Yapıştırıcı olarak hep pritt türü hem de uhu benzeri yapıştırıcı kullandım ayrı ayrı yerlerde. Bir de keçeli kalem gerekli...

Şimdi lütfen resimleri takip efenim...





 










İşteeeeeeeeeeeeeeeeee.....

İlk parti kitap ayraçlarım bunlar.

Gelelim diğerine.

O da az önce dediğim gibi yine güllerden.

Tek yaptığım kalın bir iple zincir çekip güle sap yapmak ve tutturmak. hepsi bu.

Yine resimleri takip lütfen :)






Daha şimdiden bu ayraçların gideceği birkaç yer belirlendi bile...

Birine kitap hediye edeceğinizde bir tane de bunlardan vermeniz ne hoş olur bence ki!

Bu arada söyledim mi belim çok ağırıyor diye????  :(

Öyle ama... :(

Bu arada şimdiden söyleyeyim Cumartesi günü (plan yolunda giderse eğer) büyük bir Ikea çıkarmam olacak!!! Bardak koleksiyonumun artık yerlerde durmasında onlar da ben de çok sıkıldık. Raf alacağım birkaç tane....

Pek istemesem de bazen düşünüyorum da neden acaba benim normal insanlar gibi pul veya kart koleksiyonum falan yok da böyle acayip şeylere ilgi duyuyorum diye...!!!

Ama böyle kabul edip sevdim kendimi ben! Sorgulamak faydasız ki!!!  :)

Bu arada hani bir dolu kolye ucu almıştım da bir sürü kolye yapıyordum ya.... İşte onlardan iki tanesinin üzerimde durur halleri. Ben bayıldım bu şirin uçlara!!!!  :)





Neyse efeniiiiiiiim....

Benden bugünlük de bu kadar :)

HerkeŞ iyi olsun, beli ağrımasın, yüzü gülsün :)

Kalın sağlıcakla...




25 Şubat 2013

HABERLER BENDEN!

Böyle garip bir başlık attım çünkü bahsetmek/göstermek istediğim şeyler bir sürü ve bir o kadar da birbiriyle alakasız!!!

Ama bahsetmezsem olmayacak!

Naapalım! Bu defa böyle :)

İlk olarak bugün Trabzon'dan glene kuzenimin getirdiği ama yengemin ördüğü küçük battaniyeyi paylaşmak istiyorum. Daha önce de örmüştü benzerini... Ama bunu da çok beğendim.



Renkler fotoğrafta göründüğünden daha canlı ve parlak! Şimdilik o da salonumda yerini aldı ve sallanan koltuğumun üzerine yerleşti.

Bu arada hazır konu örmeden, örgü işlerinden açılmışken çalışmalarına devam ettiğim ikinci yastığımdan da söz etmek isterim! Motifler tamam, birleştirme aşamasındayım ki en sıkıcı kısmı da burası. Bir bırakıyorum, bir başlıyorum... Yavaş da olsa ilerliyor...






Yazlığa gitmeden bitirme konusunda azimliyim :)

Elimde bir sürü renkli toplu iğne vardı. Top da var, pul desen bir sürü. Eee? Ne duruyorum o zaman?  :)


Bunlar da yılbaşından beri canım sıkıldıkça yaptıklarım. Yapımı tahmin edeceğiniz üZre çok çok kolay. Ama "bi bakiiim" derseniz eğer, buradan....

Yapması çok keyifli ama birşeyi yeniden hatırlatmak istiyorum; sakın ola ki küçük boy pul kullanmayın, bitmek bilmiyor!!! En alttaki fıstık yeşili renkte olan küçük pullardan. Allahımmmmmm, annemlerde yaptım ama neredeyse 10 gün sürdü! Yap yap bitmiyor, yap yap bitmiyor, yap yap....

Neyse....

Şimdilik koydum cam bir vazoya, salonun bir köşesinde duruyırlar :)
Kolye uçlarımı hatırlıyorsunuz değil mi? İşte onlardan birkaçını değerlendirdim yine :)








.... Ve son olarak da facebook'ta gördüğüm ve uyguladığım bir fikri paylaşmak istiyorum. Tic tac şeker kutularını kurdele kutusu olarak kullanmak. Bunun için bolca boş tic tac kutusuna ihtiyacınız olacak eğer elinizdeki kurdeleler çoksa... Bu arada baştan belirteyim tabiiyyi her kurdeleyi değil sadece ince olanları bu kutulara yerleştirebiliyorsunuz. Aşağıdaki ilk resim kurdele kutum. Aslında bu kadar dağınık değil normalde ama proCemin daha etkili olabilmesi için ben biraz daha karıştırdım! :)



Bu arada iki kutunun içinde şeker varmış. Yazı boyunca onları da bir güzel yedim. Oh! Aferin bana!!! Hatta bi de afiyet olsun :)








Bu arada üstteki resim son zamanlardaki favori ojemdir! Pırıl pırıl. Sim yumağı adeta :) Bayılıyorum simli şeylere, oje makyaj, kıyafet, krem. Parıl parıl dolaşmak istiyorum ortalarda :))) Sibel Can olmak istiyorum adeta!

İşte böyle arkideşler...

Benden bugünlük bu kadar.

HerkeŞe güzel bir hafta diliyorum. Mart kapıda, bahar gelmek üZre. Ama içiniz her daim bahar olsun!

Sevgiler...




22 Şubat 2013

KOLYE VE ALIŞVERİŞ!

Efeniiiiiiiiiim....

İşte bu hafta da bitti bile!

Benim için epey koşuşturmalı oldu. Söylemiştim bu sene tatil sezonu bizim için erken olacak diye... İşte bu sebeple baharda yapmayı planladığımız herşeyi öne çekmek zorunda kaldık bizimkilerle. Şimdilerde annemin hastane işlerini halletmeye çalışıyoruz. Şimdilik herşey yolunda çok şükür...

Diğer yandan da yaz ortasında yapacağımız ev değişikliği için eksik olacağını düşündüğümüz küçük eşyaların alışverişini yapıyoruz. Büyük parçaların tedariği oradan olacak. Uzuuuuuuuuun bir süredir baharda hiç Bodrum'da olmamıştık, bakalım hatırladığımız gibi güzel mi hala.... :)

Bugün babamla "Trabzon Günleri"ne gittik. Ankaralılar bilir, eski Hipodrom'un karşısındaki fuar alanına hemen her ilin kurtuluş gününe denk gelen günlerde o ilin tanıtımı yapılır. Yöresel yemekleri tanıtılır, müzikleri çalınır, satış kısmı da vardır. Trabzon Günleri de bu bağlamda Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri açık olacak bir etkinlik. Dedik ki aman haftasonuna kalmayalım kalabalık olur, hafta içi gidelim. Bunu dedik ammaaaa hafta içi öğlen vakti kalabalık olabileceğini hesaba hiç katmadık!!! Park yeri bulmak sorun, metro çalışması nedeniyle çamura bulanmış yolda yürümek sorun, içeride ezilmemeye çalışmak sorun, alışveriş yapmak sorun... Amma Trabzonlu varmış şu Ankara'da! İnanılmaz kalabalıktı. Bu arada belirteyim ben dogma büyüme Ankaralı olsam da kütüğüm Trabzon'da. Yani üçte bir Trabzonluyum! Biz de birkaç birşey aldık; peynir, tuzsuz tereyağ, mısırunu, kara lahana... Çıkışta yanıma ve önüme ve arkama inanılmaz saçma sapan şekillerde parkeden arabalar dışında yine de vaktin güzel geçtiğini söyleyebilirim...

Akşamında da uzun bir süre üzerine alışveriş merkezine gittim (Cepa). Cepa deyince aklıma hemen D&R gelir. Bilmeyenleriniz olabilir ya da şehrinizde yoktur düşüncesiyle söylüyorum; D&R bir zincir mağaza; dergi, kitap, puzzle, kırtasiye, video oyunları, cd, film.... bir sürü şeyi bulabileceğiniz ve benim de girdiğim zaman bir saatten erken çıkamayıp kendimi kaybettiğim bir yer.

Yine birşeyler alamadan çıkamadım. Yanda gördüğünüz desen kitabını aldım, annem için. Kendisi çok güzel ahşap boyar. Bu kitap hem onun hem benim işimi kolaylaştıracak çünkü bugüne kadar desenleri bulma işi bana aitti. Şimdi kendi seçsin, kendi beğensin!!! Fiyatı 24 TL. Büyük boy, kalın kağıt.

Biiiiir sürü desen var içinde. Truva Yayınlarından. Çok seviyorum bu Truva'yı. Hemen her kitabı var bende hobi üzerine olan...

Şimdiiiiiiiiii size bir de kitap aldım desem inanmazsınız değil mi? Çünkü daha bir önceki yazımda elimde bir sürü okunacak kitap olduğundan, okuyamadığımdan bahsetmiştim.... Evet! İnanmayın zaten kitap aldım dersem, çünkü bu bir kitap değil, defter! Kitap kapaklı defter. Biiiiiiir sürü filmin, ünlü romanın kapakları var, seçmede çok zorlandım :). 7,90 TL.



Sonra tabiyyyyy ki Tchibo'ya bir baktım ve bu küçük düzenleme kutularını aldım. İki tanesi bir arada satılıyor, 16,90 TL. Kumandalar hep sağda solda kayboluyorlardı. Bir tanesini kumanda kutusu yaptım, diğeri de şarj (şarz değil!)  aletleri kutusu olacak; telefon, fotoğraf makinesi, i-pad, mp3 player... 












Sonra bir Teknosa ziyaretim oldu. Yazın yeni laptop alırken kart vermişlerdi. Yılbaşında mesaj geldi ki kartınıza 37 TL. tanımlanmıştır diye. Süresi bitmeden onu da kullanayım dedim ve bir tane kartuş aldım yazıcım için, bir de fotoğraf makineme kılıf. Hatta ve hatta 4 tane kalem pil bile aldım bu paranın içinde! 

Seçtiğim Kılıf indirimdeymiş şansıma :)
Veeeeeeeeeeeee...... olmazsa olmaz, yine oje aldım yeşil yeşil. Resimde pek belli olmuyor ama oldukça parlak bir rengi var. Elimde değil!!!!

Sonrasında da trafik eşliğinde, normalde 15 dakikada alınacak yolu yarım saatte gelerek eve varış, aldıklarımı serip mutlu olunuş ve yorgunluk atış :))

İstanbul'dan aldığım kolye uçlarını değerlendirmeye yavaş da olsa devam ediyorum efenim... İşte aşağıdakiler de bunlardan üç tanesi. Üçünü de kolye yaparak kullandım. 

Bir tanesi boncuklu kolye, bir tanesi mavi mumlu ipli, diğeri ise siyah deri ipli.









Bunun ve alttakinin henüz küpeleri yok. Ama elimdekilerden kesin onlarla eşleştirecek birşeyler bulabilirim :)
















İşteeeeeeee böyle efenim....

Bu arada ikinci yastık yüzü çalışmalarımın büyük bir hızla devam ettiğini de belirtmek isterim...

Bu arada son birşey daha! Uzuuuuuuun bir tembellik sürecinden sonra Facebook sayfası fikrini hayata geçirdim. İlginizi çekerse eğer sayfamın ismi Demetin Yeri. Beklerim.... :)

Neyse

Benden bugünlük de bu kadar.

HerkeŞe çoooooooooooooooooooooooook güzel bir haftasonu diliyorum.

Kalın sağlıcak ilen!