31 Mayıs 2013

SABUNLUKTAN SÜS, SÜSLENEN SABUNLUK, SÜSLÜ SABUNLUKTAN DUVAR SÜSÜ... SEÇİN BEĞENİN...!!!

Efenim merhabaaaaaaaa...!

HerkeŞ iyidir inşallah, sağlıklı, neşeli ve huzurlu...

Bahsetmiştim geçen yazımda ki renkli bir şeyim var paylaşacak diye... İşte o şey bugün yapacağım şey... 

Başlıktan da anlayacağınız üZre adına karar veremediğim birşey!

Nilberk'in ameliyatına karar verdiğimiz akşam hem biraz moral olsun hem de hareket diye akşam Kentpark'a gittik. (Kentpark= Ankara'daki birbirinin kopyası alışveriş merkezlerinden biri).

Biraz dolandık biraz da alışveriş yaptık. Madame Coco en çok oyalandığımız yer oldu. Nilberk bana ve kendisine çok güzel birer kupa aldı. Ben de şu mutfağımın duvarlarını kaplamak istediğim teneke levhalardan...

Sorun bakalım takabildim mi onları duvara diye...

Sorun sorun!

Hayır!

Ona bile vakit bulamadım desem yeridir. Mutfak tezgahında beklemekteler takılmak için. Hayırlısı inşallah :)


Kupa nasıl? Çok güzel değil mi?

Bu arada sanırsam altında bulunan deseni birkaç gün önceki yastıktan tanımışsınızdır! Ankara'da başlayıp Bodrum'da biten :)

Sonra Kentpark klasiği olan Rossman'a uğradık. Ve oradan da Rossman klasiği olan peçetelerden aldım.

Sonra birden bire bugün yapacağım şeyin ana maddesi olan plastik sabunlukları farkettim! Elbette önce renklerine vuruldum. Sonra da aklımda onlarca fikir uçuştu ve hemmen alıverdim birkaç tane :)


Ve Ankara'dan ayrılmadan önce son yaptığım şey de bu oldu...

Buraya getirdim tamamlayıp ama henüz asmadım. Tam bir taşınalım asayım, o zaman da fotoğraflayacağım, paylaşacağım...

Alırken aklıma gelen ilk fikir bunları bocuklarla süslemekti ama maalesef planladığım gibi olmadı, ben de başka bir yok seçtim :)

İlk olarak balıkların üzerindeki boşlukları renkli tellere geçirdiğim plastik renkli boncuklarla kaplamayı denedim ama mooolesef ya olmayacağı vardı olmadı ya da benim beceriksizliğim kaynaklı çok kötü oldu. Bir tanesinin yarısını bile neredeyse bir saatte bitiremedim bile!

Haliyle sinirlendim, yaptıklarımı da söküp attım...




Aklıma yeni bir fikir gelmesi sürecinde elimdeki plastik gözlerden yapıştırdım her birine. Yapıştırırken yine İstanbul'dan aldığım ve ilk defa denediğim slikon yapıştırıcıyı kullandım.

Az biraz sürmeniz bile yetiyor. Kullanımı kolay ancak yapıştırdıktan sonra bir süre kurumasını beklerseniz eğer daha iyi gibi...




Sonrasında da ağızları daha bir belli olsun diye kırmızıya boyadım. Bunun için de elimdeki 1.456.735.923.670 ojeden birini kullandım!



Sonra.... Sonra dedim ki kuyruk kısımları da alacalı olsun. Hazır ojelere el atmışken onlardan devam edeyim...







Geriye kaldı gövdelerini süslemek...

Onları da elimde bolca bulunan, küçük plastik kutularda arkası düz, bazıları delikli "şey"lerle hallettim! Bunları yapıştırırken de yine aynı yapıştırıcıyı kullandım.

Bakınız fotoğraflar efenim...











Şimdi geri kalan tek şey bunları birbirine tutturarak/bağlayarak bir yere asmak...

Muhtemelen kapı önü olur. Yeni evin ön kısmı/verandası öncekine göre çooook daha büyük. İki bahçe koltuk takımı koysanız üçüncüye bile yer kalır!

En görünen yerlerinden birine yukarıdan aşağıya bu balıklar dizilecek.

Beyaz duvarın üzerinde renkli renkli tam benlik misali!

Yazımın başında da dediğim gibi, asayım hele bir, ondan sonra fotoğraflayacağım son hallerini de...

Neyse arkideşleeeeer....

Benden bugünlük de bu kadar.

Hafta bitti, ay bitti. Bu ay çok çabuk geçti benim için. Derler ya "göz açıp kapama" diye, ayyynen öyle oldu.

Size çok çok çok güzel bir haftasonu ve harika bir Haziran ayı diliyorum.

Daha fırsat bulup sahile bile inemediğim Bodrum'dan kocamaaaaaaaan deniz kokan sevgiler!

Kalın esenlik ile...




29 Mayıs 2013

KISA BİR EMİNÖNÜ :)

Söylemiştim ya İstanbul'dan neler aldım, anlatacağım diye...

İşte o yazı bu yazı olacak :)

Güzel güneşli bir İstanbul gününde sırt çantamızı yüklenip gittik Eminönüne vapurla...

Benim belim malum, kendi çantamı anca taşıyorum. Sağolsun arkadaşım sırtlandı sırt çantası, doldurdurduk içini. Ben gezdim, o taşıdı! Oh ne ala alışveriş :)

Gide gele birkaç yer belledim, aldıklarımın çoğu yine aynı yerlerden oldu. Ancak karar verdim, tekrar gittiğimde farklı yerler denemek, Tahtakalenin başka yerlerine dalmak istiyorum!!! :)




Anlayacağınız üZre bu metal şeyleri artık abarttım. Birkaç yıl almasam çok çok yeter bana...

Bu defa öncekiler gibi büyüklerinden değil, küçük boy olanlarından aldım. Belirteyim küçük olanlar büyüklerine göre çok daha pahalı(ymış). Öderken anladık!!!!

Bir tarafta sarı, gümüş, kahverengi, bronz.. renkler bir dolu, desenler bir dolu, diğer yanda neyi ne kadar alacağım diye kısa süreli kaoslar yaşayan ben!!!!

Getirdim hepsini buraya, bir dolu deri p ve mumlu iple beraber. Artık yapar yapar siteye dağıtırım, herkes bir takım takar durur! :)











Top kaplamaya taktım gibi sanki biraz. Hani pulları iğnelerle strafor topların üzerine tutturarak yapılanlardan. Onun için biiir dolu ortaboy büyüklüğünde pul aldım. Bu kış evim rengarenk olacak, bunlar sayesinde tisko (disko) ev olacak!!!

Aradan yaklaşık bir aya yakın bir zaman geçtiği için ne yazık ki hemen hiçbir şeyin fiyatını hatırlayamıyorum... Bu defalık böyle olsun...

 Kum boncuk aldım rengarenk. Evde bir dolu var ama onlar daha küçük boy olanlarından. Küçük olanlarının deliği de küçük olduğu için istediğim her yerde kullanamıyorum haliyle...






Renkleri de görünce dayanamadım, aldım biraz. Olan bana değil "çantacı" arkadaşıma oldu. Çünkü metallerden sonra bunları da ekleyince epey bir ağırlaştı çanta :)

Renkli tel ve desenli peçete olmazsa olmazdı. Bu defa da yerlerini kimseye kaptırmadılar :)



Biir sürü de zincir almıştım ama nedense onları fotoğraflamayı unutmuşum! Onlara da eksik olsun artık :)

Yan fotoğraftaki adını bilmediğim şeylerden aldım denemek için.

Alırken aklımda belli birşey yoktu şunu yaparım, burada kullanırım diye ama yine de aldım. Metreyle satılıyorlar. Pahalı birşey değil. Bir sürü çeşidi var ben sadece bu ikisinden yarımşar metre aldım, merakımı giderdim. Beyaz-gümüş renkte olanı metal taşlı gibi görünse de aslında taşı falan yok ve plastik.




Kelebekli olanın da renklerine bayıldım. Kes-yapıştır şeklinde kullanılıyorlarmış. Düşündüm de şimdi, kartların köşelerinde süs olarak, desen olarak çok da hoş dururlar gibi...

Neyse efenim... Yapiciiiiiz, görüciiiiiiiz....

Don olarak da yine yapıştırma için (mesela çiçeklerin ortasına) inci görünümlü plastik incimsimtrak boncuklardan aldım. Örme güllerimde pekala olabilir diye düşündüm.

Bir de koca bir torba dolusu kırmızı sim aldım. Yılbaşında tüm eve saçıp neşelenmek için :))))

Bir de çocukluğumun sakızı oan Tipitip'in yeni versiyonundan çiğnedim... bana göre güzeldi. Ama aynı tat mıydı diye sorarsanız sanki eskisi biraz daha şekerliydi-tatlıydı diyebilirim. Onu da şuradan hatırlıyorum, çocukken bir torba Tipitip alıp çiğnemeye başlar, şekeri gidince de atar yenisine başlardım!

Teeeeee o zamanlardan belliymiş benim tatlı merakım. 40'ına geldim hala değişen birşey yok!!! :)))

Neyse efenim.... Benden bugünlük de bu kadar...

Cuma gününe Ankara'dayken plastik sabunluklardan yaptığım (elbette ki burayı düşünerek yaptığım) bir duvar süsünü paylaşacağımdır inşallah. Renkli renkli rengarenk birşey!

Size güzel bir hafta ortası diliyorum efenim... İşleriniz yolunda, paralar cebinizde, yüzünüzde gülümseme...

Kalın sağlıcak ilen, esenlik ilen...



Yaşasın Kahve...!