Söylemiştim ya İstanbul'dan neler aldım, anlatacağım diye...
İşte o yazı bu yazı olacak :)
Güzel güneşli bir İstanbul gününde sırt çantamızı yüklenip gittik Eminönüne vapurla...
Benim belim malum, kendi çantamı anca taşıyorum. Sağolsun arkadaşım sırtlandı sırt çantası, doldurdurduk içini. Ben gezdim, o taşıdı! Oh ne ala alışveriş :)
Gide gele birkaç yer belledim, aldıklarımın çoğu yine aynı yerlerden oldu. Ancak karar verdim, tekrar gittiğimde farklı yerler denemek, Tahtakalenin başka yerlerine dalmak istiyorum!!! :)
Anlayacağınız üZre bu metal şeyleri artık abarttım. Birkaç yıl almasam çok çok yeter bana...
Bu defa öncekiler gibi büyüklerinden değil, küçük boy olanlarından aldım. Belirteyim küçük olanlar büyüklerine göre çok daha pahalı(ymış). Öderken anladık!!!!
Bir tarafta sarı, gümüş, kahverengi, bronz.. renkler bir dolu, desenler bir dolu, diğer yanda neyi ne kadar alacağım diye kısa süreli kaoslar yaşayan ben!!!!
Getirdim hepsini buraya, bir dolu deri p ve mumlu iple beraber. Artık yapar yapar siteye dağıtırım, herkes bir takım takar durur! :)
Top kaplamaya taktım gibi sanki biraz. Hani pulları iğnelerle strafor topların üzerine tutturarak yapılanlardan. Onun için biiir dolu ortaboy büyüklüğünde pul aldım. Bu kış evim rengarenk olacak, bunlar sayesinde tisko (disko) ev olacak!!!
Aradan yaklaşık bir aya yakın bir zaman geçtiği için ne yazık ki hemen hiçbir şeyin fiyatını hatırlayamıyorum... Bu defalık böyle olsun...
Kum boncuk aldım rengarenk. Evde bir dolu var ama onlar daha küçük boy olanlarından. Küçük olanlarının deliği de küçük olduğu için istediğim her yerde kullanamıyorum haliyle...
Renkleri de görünce dayanamadım, aldım biraz. Olan bana değil "çantacı" arkadaşıma oldu. Çünkü metallerden sonra bunları da ekleyince epey bir ağırlaştı çanta :)
Renkli tel ve desenli peçete olmazsa olmazdı. Bu defa da yerlerini kimseye kaptırmadılar :)
Biir sürü de zincir almıştım ama nedense onları fotoğraflamayı unutmuşum! Onlara da eksik olsun artık :)
Yan fotoğraftaki adını bilmediğim şeylerden aldım denemek için.
Alırken aklımda belli birşey yoktu şunu yaparım, burada kullanırım diye ama yine de aldım. Metreyle satılıyorlar. Pahalı birşey değil. Bir sürü çeşidi var ben sadece bu ikisinden yarımşar metre aldım, merakımı giderdim. Beyaz-gümüş renkte olanı metal taşlı gibi görünse de aslında taşı falan yok ve plastik.
Kelebekli olanın da renklerine bayıldım. Kes-yapıştır şeklinde kullanılıyorlarmış. Düşündüm de şimdi, kartların köşelerinde süs olarak, desen olarak çok da hoş dururlar gibi...
Neyse efenim... Yapiciiiiiz, görüciiiiiiiz....
Don olarak da yine yapıştırma için (mesela çiçeklerin ortasına) inci görünümlü plastik incimsimtrak boncuklardan aldım. Örme güllerimde pekala olabilir diye düşündüm.
Bir de koca bir torba dolusu kırmızı sim aldım. Yılbaşında tüm eve saçıp neşelenmek için :))))
Bir de çocukluğumun sakızı oan Tipitip'in yeni versiyonundan çiğnedim... bana göre güzeldi. Ama aynı tat mıydı diye sorarsanız sanki eskisi biraz daha şekerliydi-tatlıydı diyebilirim. Onu da şuradan hatırlıyorum, çocukken bir torba Tipitip alıp çiğnemeye başlar, şekeri gidince de atar yenisine başlardım!
Teeeeee o zamanlardan belliymiş benim tatlı merakım. 40'ına geldim hala değişen birşey yok!!! :)))
Neyse efenim.... Benden bugünlük de bu kadar...
Cuma gününe Ankara'dayken plastik sabunluklardan yaptığım (elbette ki burayı düşünerek yaptığım) bir duvar süsünü paylaşacağımdır inşallah. Renkli renkli rengarenk birşey!
Size güzel bir hafta ortası diliyorum efenim... İşleriniz yolunda, paralar cebinizde, yüzünüzde gülümseme...
Kalın sağlıcak ilen, esenlik ilen...
Yaşasın Kahve...!
Sana hiç bi şey demiyoruuuum.... çünkü diyemiyorum... ah bu malzemeler aaahhhh... aklımı alıyor işte :)))
YanıtlaSilHeh heh heeeee :)))
SilÇok güzelllerrrrr
YanıtlaSilteşekkür ederim ki!
Sil