İKİ VAZO-SAKSI DOLUSU GÜL!

Merhaba efenim...

İşte bu hafta da bitti, en güzel günün en güzel saatleri gelip çattı: Cuma 19:00 civarı.

Çalışmadığım halde bana bile güzel :))

Evdeyim yine. Günde iki kere tın tın arabaya atlayıp ağrı kesici-kas gevşetici iğnemi olup geliyorum, sonrasında üst katta yatağımla bütünleşik bir şekilde günü tamamlıyorum. İlaçlardan mı ne (moralimin bozukluğundan da olabilir) pek bir yemek yiyesim de yok. Bodrumdaymışım sözde...

Neyse...

Anlayacağınız üZre bugün de pek tadım olmayıp ancak mevcut durumum paylaşım yapmaya engel teşkil etmemektedir :)

Örgü güllerimi artık herkeŞ biliyor tahminimce :) Bu sefer de yine onları kullandım. Elimde onlarcaaaaaası da ha var kullanılmak için bekleyen.

Metal küçük saksıları da iki ay kadar önce Bodrum büyük Migros'tan almıştım. Alırken aklımda birşey yoktu. Sonra belki babam birşey eker diye düşündüm ama unutuldu arada. Şimdi çıktı günyüzüne.

Üçlüydü ama ben burada iki tanesini kullandım. Üçüncüsü sığmadı. Boş kalan yere de daha önce Tchibo'dan aldığım feneri koydum, tam oldu!

Kullandığım çubuklar ise çöp şiş çubuklarının kısa olanları. İstanbul'dan almıştım. Boyları tam oldu. Boyamadım üzerlerini, kaplamadım da... Zaten görünmüyorlar da zaten :)

Resimleri takip efenim...

Bittikten sonraki fotoğrafları caaaaanım yastıklarım eşliğinde çekiverdim farkedeceğiniz üZRe efenim :)))

Kendilerine yer olarak dışarıdaki orta masa diğer aile üyelerince uygun bulundu ve yerleştirildi.

Hatta yan komşu da görüş belirtti bu konuda.

Babam neden sarı gül hiç yok diye sitemkar bir tavır takındıysa da fazla uzatmadı :)

Amanııııııııın! Yaşı kaç olursa olsun erkeğin tüm gün evde olması ne zormuş yahu!!!

Neyse efeniiiiiiim....

Benden bugünlük de yine bu kadar!

Size harika bir haftasonu diliyorum heyecanla, sağlıkla, mutlulukla ve ve sevdiklerinizle beraber geçireceğiniz.

Bana burada hergün Cumartesi Pazar olduğu için değişen pek birşey olmayacak ama olsun, ben yine de iyi dileklerime kendimi de kattım :)

Kalın esenlik ilen...

BİR FİNCAN KAHVE GİBİ...

Umutsuzluk diyarında kaybolmuşsan

Kılavuzun sevgi, hayat felsefen sevmek olsun.

Aşkı yaşa dolu dolu en yücesinden

Yaşadığın hayat değer bulsun.

Bir aşk şarkısına eşlik et coşkuyla

Yüreğin heyecanla dolsun.

Öyle sev öyle sev ki yürekten

Yaşamın bir anlamı olsun.

Vefasız olmasın sakın o gönlün

Yaz yağmuru misali bir yağıp bir dursun

Seversen Mecnun gibi gerçek sev

Bütün sevdalılara örnek olsun

Seni seven, değer veren bir dostun

Bırak sana, senden yakın olsun

Değer ver ona bir fincan kahve gibi

Hiç olmazsa kırk yıl hatırı olsun

(Gül Özlem – 2008)